Klasik bir pazartesi oglen kacisiydi aslinda. Ogle arasinda bayginliktan kendimi Bebek Starbucks`a attim. Gitmeden once onerildi aslinda taksiyle gitmek. Neyse Bebek`e varildi, kahveler alindi, klasik ama gercek, kiskanclik fiskiran ve icten soylemler basladi.- Yaf hic donesim yok!
- Ulan talebe olacaksin universite`de, goy goy tavan!
- Ohh...Teyzem gelmis saat 12`de...Belli, is guc yok, enisteden...
Bu ogle arasi Bebek`e kacma olayi aslinda bir seri. Son bir yilda bu heralde 15. falan gidimisimdir. Her seferinde "Ulan bu sefer kesin cekecekler arabayi" geyikleri arasinda gecen bir ogle arasi. Onceleri, Abbas`in eski yerinin ordaki o armut, cakma sosyete balikcinin ilerisine park ederdim, Son zamanlarda arsizlik tavan yapti, garc diye cekiyordum Starbucks`un onune. Bir de dortlu yakip, on cama kimlik karti koyuyorum. Bak, tek cakal benim ya! Kimligi gorecek cekmiyecek veya dortlu yaniyor diye "Aman abim iki dakikaligina bir vayt caklit moka almaya girmis simdi doner" diye dusunup cekmeyecek arabayi.
Neyse, klasik 4lu kimlik karti kombinasyonu ise yaramadi bu sefer. Starbucks cikisinda, arabayi goremeyince basladik siritip kahkaya. Ben tam acaba hangi otoparka koydular derken, birden o guzelligi, o agresif tasarimi gordum(!) Cekicinin ustunde, 4luleri yanar ve kimlik karti ben VIP`im diye bas bas bagirir bir sekilde Ortakoy istikametine dogru gidiyordu. Turk`um ya, hic tereddut etmeden " Hooop bilader nereye?" tarzi bir serzenis salladim. Cekici sasirip saga cekti ama ben hala VIP ayaklarindayim konusurken. Yok surda danismanin falan (bu arada musterinin adinda yer alan Turkiye Cumhuriyeti ibaresini basa basa soyluyorum, hani devlet falan, anladin sen). Neyse, hic huyum olmayan bu tarz isleri uzatmadim haliyle, sordum nedir diye.50 ytl otopark ucreti oldugu ogrendim. Cekiciyi kullanan arkadasa otoparka goturmeyin 2 saat gidip alamam, surada halledelim dedim.O da ileride ki otobus duragina gitmemi soyledi. Ve sov basladi.
Ilgili islemi yaptiktan sonra, Bebek`in ortasina, havadan gri bir 307, kompresordan cikan tissssss tisssssss sesleri ile, Detroit, bilemedin Frankfurt otomobil fuarlarindan gormeye alisik oldugumuz lansmanlara benzer bir sekilde, halkin saskin bakislari arasinda, agir ama emin bir sekilde zemine dogru inmeye basladi. Benim beynimde o an ki theme song Show must go on! Sanki ayaklari yere degince birden roket gibi firlayacak meret(!) O endam, o aerodinamik... Aman yarabbi!
Bu sirada kendimi polis`e karsi aval aval siritirken buldum. Tutmasam kendimi kahkayi basicam. Yanimda nakit olmadigi icin borc aldigim arkadas da ayni sekil bana bakip siritmakta. Sonra birden bu muthis lansmani neden goruntulemedigime bir guzel hayiflandim. Sonrasi klasik ve bayik, Go on, Be a Tiger...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder